5 yaşındaki bir çocuğu çok hiperaktif diye ne yaparsınız?
Ailelerin ilk aklına gelen aman spor yapsın, resim yapsın enerjisini atsın eve
enerjisi kalmasın da uğraşmayalım olur. Şahsen ben öyle bir çocuktum, düz
duvara tırmanan cinsinden, bir kelime yazıp on takla atardım. Beni de bu
bahaneyle evin yakınlarındaki bir kursa yazdırdılar. İlk olarak jimnastik
yapmaya başladım yaklaşık bir yıl kadar yaptım da sonra öğretmenimin şehirden
gitmesiyle ortada kaldım. Sonra baleyle tanıştım diyebilirim, ailem balenin ne
olduğuna bakayım diye bir derse götürdü. O derste gördüğüm, her şeyden habersiz
küçük çocuklar ve çok disiplinli bir bale öğretmeniydi. Öğretmenin asabi oluşu
gözümü korkutmadı nedense, müzik eşliğinde dans etmeleri bana eğlenceli
gelmişti. Nereden bilebilirdim balenin bu kadar efor gerektiren bir dans
olduğunu…
Koskoca 15 yıl geçti baleye başlamamın üzerinden.
Üniversiteye başlayana kadar devam ettim, asabi dediğim bale öğretmenimle
aramda çok güçlü bir bağ oluştu. İşin kötü tarafı şu ki, yaşadığım yerde bir
okula bağlı olarak dans edemiyorum. Bireysel çalışmalar yapabiliyorum ama
yanında dans eden biri olmayınca pek keyfi çıkmıyor. Özellikle meslek olarak
yapmayı tercih etmedim, bir dönem hevesim oldu ama iyi ki de konservatuarla
işim olmamış diyorum. Bale gerçekten çok fazla çalışma ve özveri gerektiren bir
dans, hobi olarak yapmak insanı çok rahatlatıyor ve hayal gücünü geliştiriyor
yani sürekli olarak yaratıcı olma potansiyeline sahip oluyorsunuz. İşte baleye
bu şekilde başladım, epik bir hikayem yok ama bu durum hayatımın kilit noktasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder