6 Nisan 2018 Cuma

Nasıl başladım?


5 yaşındaki bir çocuğu çok hiperaktif diye ne yaparsınız? Ailelerin ilk aklına gelen aman spor yapsın, resim yapsın enerjisini atsın eve enerjisi kalmasın da uğraşmayalım olur. Şahsen ben öyle bir çocuktum, düz duvara tırmanan cinsinden, bir kelime yazıp on takla atardım. Beni de bu bahaneyle evin yakınlarındaki bir kursa yazdırdılar. İlk olarak jimnastik yapmaya başladım yaklaşık bir yıl kadar yaptım da sonra öğretmenimin şehirden gitmesiyle ortada kaldım. Sonra baleyle tanıştım diyebilirim, ailem balenin ne olduğuna bakayım diye bir derse götürdü. O derste gördüğüm, her şeyden habersiz küçük çocuklar ve çok disiplinli bir bale öğretmeniydi. Öğretmenin asabi oluşu gözümü korkutmadı nedense, müzik eşliğinde dans etmeleri bana eğlenceli gelmişti. Nereden bilebilirdim balenin bu kadar efor gerektiren bir dans olduğunu…





Koskoca 15 yıl geçti baleye başlamamın üzerinden. Üniversiteye başlayana kadar devam ettim, asabi dediğim bale öğretmenimle aramda çok güçlü bir bağ oluştu. İşin kötü tarafı şu ki, yaşadığım yerde bir okula bağlı olarak dans edemiyorum. Bireysel çalışmalar yapabiliyorum ama yanında dans eden biri olmayınca pek keyfi çıkmıyor. Özellikle meslek olarak yapmayı tercih etmedim, bir dönem hevesim oldu ama iyi ki de konservatuarla işim olmamış diyorum. Bale gerçekten çok fazla çalışma ve özveri gerektiren bir dans, hobi olarak yapmak insanı çok rahatlatıyor ve hayal gücünü geliştiriyor yani sürekli olarak yaratıcı olma potansiyeline sahip oluyorsunuz. İşte baleye bu şekilde başladım, epik bir hikayem yok ama bu durum hayatımın kilit noktasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Klasik: Kuğu Gölü

İnsanların sadece ismini bildiği ve konusu hakkında hiçbir fikirleri olmadığı o çarpıcı bale eseri Kuğu Gölü. İlk baleye başladığımda Ku...