18 Nisan 2018 Çarşamba

Bale 101


Herkesin dilinde sürekli bir bale sözcüğü var, ben de bale diye ölüp bitiyorum iyi de nedir bu bale? Çoğu insan balenin Rusya ya da Fransa’da ortaya çıktığını tahmin etmeye çalışsa da balenin kökeni İtalya’dır. Soyluların eğlence dünyasından bale ortaya çıktı. Asil kadınlar, dans ve müziğin özenli bir gösteri oluşturduğu, özellikle düğün kutlamaları olmak üzere, cömert olaylara maruz bırakıldı. Dans ustaları soylulara adım atmayı ve nasıl dans edeceklerini öğretti. 16. yüzyılda, Fransa Kralı II. Henry'nin eşi ve sanatın büyük bir hamisi olan İtalyan bir soylu kadın olan Catherine de Medici, Fransız mahkemelerinde bale yapmaya başladı. O zamanlar da yapılan hareketlere isim verilmeye başlandı dolayısıyla bale terimlerinin hepsi Fransızcadır. 1661 yılına gelindiğinde, Paris'te bir dans akademisi açıldı ve 1681 bale mahkemeden sahneye taşındı. Fransız bale ustası Jean Georges Noverre, 1700'lerin ortasına gelindiğinde, bale sanatının kendi başına durabileceğine inanarak opera-bale sanatına karşı ayaklandı. 18. yüzyılın yarısında bale Rusya’ya taşınmıştır. Orada bale inanılmaz derecede gelişmiştir. Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel ve Fındıkkıran balesi gibi tanınmış eserler Rusya’dan bütün dünyaya yayılmıştır.







Anlayacağınız bale üzerinde birçok kültürün ve milletin etkisi vardır. Bu dönemde bile bale eğitimini Fransız, İngiliz ve Rus balesi olarak üçe ayırıyoruz. Bu günlerde en popüler olan İngiliz balesi ama en eski ve en zor olan (benim düşüncem) Fransız balesidir. Tekniğinde çok fazla ayrıntı vardır.

Yahu bu bale resitallerinde hep eski kıyafetler giyiyorlar hikayeler eski zamanlarda geçiyor diyebilirsiniz bunun sebebi balenin çok eskiye dayanan bir kültürü olması ve o dönemde yapılan eserlerin altın değerinde olup yeniden ve yeniden gösterime girmesi. Buna klasik bale diyoruz, modern bale de var tabi yeni koreografiler oluyor ama benim gönlümde her zaman eskiler var.

















6 Nisan 2018 Cuma

Nasıl başladım?


5 yaşındaki bir çocuğu çok hiperaktif diye ne yaparsınız? Ailelerin ilk aklına gelen aman spor yapsın, resim yapsın enerjisini atsın eve enerjisi kalmasın da uğraşmayalım olur. Şahsen ben öyle bir çocuktum, düz duvara tırmanan cinsinden, bir kelime yazıp on takla atardım. Beni de bu bahaneyle evin yakınlarındaki bir kursa yazdırdılar. İlk olarak jimnastik yapmaya başladım yaklaşık bir yıl kadar yaptım da sonra öğretmenimin şehirden gitmesiyle ortada kaldım. Sonra baleyle tanıştım diyebilirim, ailem balenin ne olduğuna bakayım diye bir derse götürdü. O derste gördüğüm, her şeyden habersiz küçük çocuklar ve çok disiplinli bir bale öğretmeniydi. Öğretmenin asabi oluşu gözümü korkutmadı nedense, müzik eşliğinde dans etmeleri bana eğlenceli gelmişti. Nereden bilebilirdim balenin bu kadar efor gerektiren bir dans olduğunu…





Koskoca 15 yıl geçti baleye başlamamın üzerinden. Üniversiteye başlayana kadar devam ettim, asabi dediğim bale öğretmenimle aramda çok güçlü bir bağ oluştu. İşin kötü tarafı şu ki, yaşadığım yerde bir okula bağlı olarak dans edemiyorum. Bireysel çalışmalar yapabiliyorum ama yanında dans eden biri olmayınca pek keyfi çıkmıyor. Özellikle meslek olarak yapmayı tercih etmedim, bir dönem hevesim oldu ama iyi ki de konservatuarla işim olmamış diyorum. Bale gerçekten çok fazla çalışma ve özveri gerektiren bir dans, hobi olarak yapmak insanı çok rahatlatıyor ve hayal gücünü geliştiriyor yani sürekli olarak yaratıcı olma potansiyeline sahip oluyorsunuz. İşte baleye bu şekilde başladım, epik bir hikayem yok ama bu durum hayatımın kilit noktasıdır.

1 Nisan 2018 Pazar

Taze Bir Başlangıç






"Sanat kaygısı olmayan bir balerin ve dahası" isimli bu blog Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampusu TUR 104 Türkçe II : Sözlü Anlatım dersinin projesi olarak Olgu Demirörs tarafından hazırlanmıştır. Blog içerisinde baleye nasıl başladığım, bale hakkında ufak bilgiler ve anılarımdan bahsedeceğim ama sizi çok sıkmayacağım gerçekten bu bilgileri sanat kaygısı olmayan bir insandan öğreneceksiniz. Güzel ve taze başlangıçlara diyelim o zaman.

Bir Klasik: Kuğu Gölü

İnsanların sadece ismini bildiği ve konusu hakkında hiçbir fikirleri olmadığı o çarpıcı bale eseri Kuğu Gölü. İlk baleye başladığımda Ku...